Günlük blok ödüllerinden elde edilen mevcut madenci geliri, Bitcoin ağının Mayıs 2020’de yarıya indirilmesinden bu yana etkileyici bir şekilde yüzde 488 arttı.
Blok zinciri analitik firması Glassnode’un verilerine göre, blok ödüllerinden elde edilen madenci geliri, Bitcoin’in 11 Mayıs 2020’deki halving etkinliğini takip eden aylarda 6,8 milyon dolara kadar düştükten sonra, şimdi 40 milyon doların üzerinde seyrediyor.
Bitcoin madenciliği, özel yazılım yüklü bilgisayarların yardımıyla karmaşık matematiksel bulmacaları çözerek yeni kripto para birimleri yaratma konusunda oldukça rekabetçi bir süreçtir. Madenciler, Bitcoin işlemlerini doğrulayarak ve bunları blok zincirine ekleyerek, işlem ücretlerinden ve çıkardıkları her blok için bir temel ödülden oluşan ödüller kazanırlar.
Kripto para ödülü veya sübvansiyon olarak da bilinen blok ödülü, her 210.000 bloktan sonra veya yaklaşık olarak her dört yılda bir yarıya indirilir, bu nedenle “yarılama” ifadesi kullanılır.
Her yarılanma olayı, 2140 yılında ağın arzına daha fazla yeni coin girene kadar yeni Bitcoin yaratma oranını düşürür.
Bu, son yarılanmadan bu yana yaklaşık yüzde 488’lik bir artışı temsil ediyor. Bununla birlikte, mevcut değerler, Çin’in madencilik endüstrisindeki büyük çöküşünden hemen önce bu yıl Mayıs ayında elde edilen 60 milyon dolarlık zirveye kıyasla şu anki kazançları hala düşük.
Bu aynı zamanda madencilere günde 14 milyon dolar arasında ödeme yapıldığı 2020 yarılanmasından önceki dönemde kaydedilen değerlerden yüzde 185 daha yüksek.
Bitcoin Ağı İyileşiyor
Madenciler, aynı yarılanma öncesi ödüllerden yararlanmak için iki kat daha fazla çalışmak zorunda olsalar da, madencilerin yukarıda özetlenen gelirlerindeki artış sebebiyle zarar etmemiş oluyorlar.
Finansal olarak ayak uydurmaya devam etmek için madencilik ekiplerinin blok ödülü azaldıkça daha fazla makineye yatırım yapması gerekiyor. Ancak bunu yapmak, işin uzun vadeli geleceğinin uygulanabilir olduğuna inanmak kadar daha fazla para harcamak anlamına gelir.
Bu düşünceyi takiben, artan gelir, madencilik işletmelerinin genişlemeye yatırım yaptığını ve madenciliğe güvendiğini gösteriyor. Bu sonuç, bu yıl Çin’deki madencilik endüstrisine yönelik agresif baskılar göz önüne alındığında oldukça şaşırtıcı olabilir.