11 Şubat günü gün boyu yapılan “Kripto Varlık Yasa Tasarısı” adı altında Çalıştay düzenlendi. Blockchain ve Kripto ekosistemi temsilcileri ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışanların bir araya geleceği ve yasa tasarısı için komisyonların oluşturulacağı akabinde görüş ve öneriler sonucunda yasa tasarısı örnek kitapçığı hazırlanması planlanan Çalıştay’da detaylar belli oldu.
Çalıştay’ın ilk programında birçok çalışma grupları oluşturuldu ve bu gruplar kendi içlerinde tartışmalarını yaptılar ardından bu çalışma grupları adına temsilcileri sunumlarını gerçekleştirdi.
Oluşturulan gruplar ise şunlardır; Hukuk Çalışma Grubu, Teknoloji Çalışma Grubu, Finans Çalışma Grubu, Sektör Temsilcileri Çalışma Grubu, Kripto Varlık Tanımlamalar Grubu, Sivil Toplum Dayanışma, Politika Yapıcıları Grubu
İşte çalışma gruplarının temsilcilerinin yaptıkları açıklamalar!
Teknoloji Çalışma Grubu
Teknoloji Çalışma Grubu’nu temsilen Ahmet Usta sunum yaptı.
Ahmet Usta yaptığı sunumda, kripto para borsalarının emir defterindeki işlemleri, şeffaflık ve izlenebilirliğinin yanı sıra kripto varlıkların listeleme veya delist etme durumları üzerinde durdu.
Borsaların, kripto varlıkları listeleme ve delist etme kararlarında özgür olmaları gerektiğini savunan Usta, olası dolandırıcılık durumlarında bu borsaların sorumlu olmaları gerektiğini söyledi. Bunlara ek olarak, borsaların faiz durumlarında elde edilen kazançların da açıklaması konusunda şeffaf olmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.
Ahmet Usta;
“Genel olarak düzenlemelerin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dünyada belirli bir gelişmişlik seviyesine gelmiş ülkeler bu düzenlemeleri yapıyorlar.
Umarım çalıştay dikkat çeker. Umuyoruz ki burada ortaya koyduğumuz ortak kanaatlerimiz, hükümetimizin dünyayla uyumlu, gelişmiş ülkelerle uyumlu şekilde adımlar atmasını beraberinde getirir. Hem ülkemiz kazanır hem de Türkiye globaldeki uyum süreci içerisinde kazanır.”
Finans Çalışma Grubu
Çalıştay’ın devamında sözü Finans Çalışma Grubu aldı. Bu grubun temsilcisi olan CryptoIndexSeries’in kurucusu Gökçe Phillips, yasaklamalar yapılması yerine koruyucu şekilde yaklaşım sergilenip, kripto varlık hizmet sağlayıcısı tanımının daha da detaylandırılması gerektiğini özellikle vurguladı.
“Kurumlar ya da yüksek hacimli alım satım yapmak isteyen ofislerin hiçbiri Türkiye’de alım satım yapamıyor. Bunu yapmak istediği noktada da yurt dışındaki hizmet sağlayıcılarını kullanıyor bu da Türkiye’deki yüksek hacimli alımların yurt dışına kayması demek oluyor. Bu anlamda ekosistemi genişletmek, zenginleştirmek için ve aynı zamanda az önceki aktörlere de yer açmak için regülasyonların daha esnek ve tabii ki son kullanıcıyı koruyucu ama aynı zamanda da sınırlamayan bir şekilde gelmesi gerekiyor.”
Blok zincirinin geniş bir yelpaze olmasından kaynaklı olarak, sadece merkezi borsaların değil, NFT, DeFi ve GameFi sektörlerinin de hizmet sağlayıcı kategorisine girmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Phillips, kripto varlık saklama hizmetlerinin sadece bankalar üzerinden yürütülmesinin doğru olmadığını ve başka şirketlerin de bu hizmeti vermesine imkan vermenin doğru olacağının altını çizdi.
Aynı grupta yer alan Ekonomi Gazetecisi Erkan Öz ise, yurt dışındaki projelere ve cüzdanlara erişim kısıtlaması getirilmesi durumunda, Türkiye’de blok zinciri projelerinin geliştirilmesinin neredeyse imkansız olduğunu söyledi.
“Bu durumda Türkiye’de Blockchain yazılımcılığı da daha doğmadan ölü hale gelir.”
Sektör Temsilcileri Grubu
Ardından, Sektör Temsilcileri Grubu söz hakkı aldı. Bu gruptan ise Volkan Korkmaz, Özge Erdemir ve İlayda Peker konuştu.
Grup, kripto varlıklara akan paranın, yurt dışına çıkan para olarak görülmemesi gerektiğini örnekler vererek anlattı. İki yıl önce yılında Avalanche platformunun token satışına 1000 dolarlık yatırım yapan bir kişinin ülkeye 85 bin dolar girişini sağladığını ve yurt dışı platformların yasaklanması halinde böyle bir durumun mümkün olamayacağını söyledi.
Pangolin Avrupa Genişleme Müdürü Özge Erdemir;
“Sektör temsilcileri grubu olarak yanıtlamamız gereken birtakım sorular vardı ve o sorular üzerinde durduk. Biz ne gibi katkılar sağlayabiliriz, bakış açımız nedir, genel olarak sektör temsilcileri olarak bunlardan bahsettik.
Örneğin; token listeleme süreçleri nasıl olmalı, kullanıcılar nasıl bilgilendirilmeli, eğitilmeli, merkezi borsalarda denetleme işlemleri nasıl gerçekleştirilmeli, kripto para saklama işlemleri nasıl gerçekleştirilmeli gibi…
Genel olarak bakış açımız “ülkedeki sermaye kaçmasın“. Yatırım yapacak birtakım projeler vardı. Ancak bu yasaklar çok fazla dile getirilince vazgeçtiler. Milyon dolarlık projeler, ülkeye milyonlar getirebilecekken bu ülkenin kurumları, halkı, ajansları kazanabilecekken neden yasakçı bir zihniyetle bunları kaçıralım? Onları daha fazla çekebilecekken bu ülkeyi bir kripto para merkezi ya da blok zinciri merkezi haline çevirebilecekken neden kaçıralım?”
Kripto Varlık Tanımlamaları Grubu
Kripto Varlık Tanımlamaları Grubu’da, bu sektördeki tanımlamaları yeniden ele alarak alternatif bir tanım bulmak için çalışmalar yapılması çağrısında bulundu.
Bilecik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ümmühan Aslan, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat ve Avukat Aybike Özer; dağıtık defter teknolojisi, blok zinciri, dijital varlık, kripto varlık, coin, token, akıllı sözleşme, kripto cüzdan, kripto varlık alım satım platformu, kripto varlık saklama hizmeti ve kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak ayrı ayrı tanımlar yaptılar.
Öğr. Gör. İsmail Hakkı Polat ise şu sözleri sarf etti;
“Mevcut kripto varlık yasa tasarısında yapılan tanımlar oldukça yetersiz. İçinde bulunduğumuz Web2’den Web3’e geçiş, metaverse gibi teknolojilerden bizi alıkoyacak bir tasarı bu! Bir yasada olmaması gereken şeyler bunlar.
Sadece kripto varlık değil tüm dijital varlıkları ve alt sınıfları masaya konulmalı. Bugünkü yasa değil ayrıca ileride olacak yasalar için bir tanım yapılmalı.
Bir şeyi yaparken, diğer şeyleri de başka taraftan incelememiz lazım. Dağıtık defter teknolojisi ve blok zincir teknolojisinin arasındaki farkı ortaya koymak gerekiyor.“
Hukuk Çalışma Grubu
Hukuk Çalışma Grubu’nda ise, daha önce yasa taslağı hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Sima Baktaş ve Avukat Elçin Karatay konuşma yaptı.
Grubun konuşmacıları, SPK, MASAK ve Merkez Bankası gibi kamu düzeyinde düzenleme ve denetleme yetkisine sahip olan kurumların görüş ve düzenlemelerini ele alarak, Avrupa’daki düzenleyici örneklerini paylaştılar.
Avukat Sima Baktaş:
“Meclis yasa tasarısı ile ilgili konuyu gündeme getiriyor ama bir şekilde yol alınamadı. Konu açılıp kapanıyor. Daha önceden ödemelerde kripto paraların yasaklanması çok büyük bir itibar kaybına sebep oldu.
Bu yüzden daha çok taslakla alakalı kripto para alım satımı ile ilgili bir düzenleme getiriliyor. Bir düzenleme getirilmesine karşı değiliz fakat taslakta bazı sıkıntılar gördüğümüz için bu Çalıştayı düzenledik.“
Sivil Toplum Dayanışma Çalışma Grubu
Son olarak Sivil Toplum Dayanışma Çalışma Grubu söz hakkını aldı. Grubu temsil etmek için İstanbul Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. İbrahim Sırma konuştu. Grup, Çalıştay boyunca konuşulan ve fikir birliğine varılan konuları değerlendirerek sürecin yönetilmesi konusunda görüşlerini bildirdi.
Doç. Dr. İbrahim Sırma;
“Düzenleme kapsamına geldiğimiz zaman kamu otoritesinin bir çalışması var şu an, Meclis’e sevk edilecek bir taslak çalışması. Bu taslağa bakıldığında gördüğüm kadarıyla sermaye piyasası kanunu kapsamında değerlendirilen bir düzenleme. Kanaatim şu: ayrı bir kanun olarak düzenlenseydi daha iyi olurdu.