Deflasyon ve borsa çıkışları, Ethereum’un yükselmesi için ana neden olabilir.
CryptoQuant’a göre, kripto para endüstrisi etrafındaki duyarlılık her geçen gün daha olumlu hale gelirken, daha fazla ETH yatırımcısı fonlarını kripto borsalarından çekmeyi ve cüzdanlarında bırakmayı tercih ediyor. Bu, piyasa için olumlu bir işaret olsa da, kurumsal yatırımcılar veya balina düzeyindeki kişiler, mevcut akış hızı ile likidite konusunda bazı sorunlarla karşılaşabilirler.
Mevcut rezervler
Bu yazının yazıldığı sırada, borsalardaki ETH rezervleri, Ağustos ayına göre giderek azalan 18,5 milyon token seviyelerinde seyrediyor. Son günlerde altcoin piyasalarındaki hızlı fiyat artışının ardından bazı borsalarda hafif girişler yaşandı. ETH rezervleri sadece iki günde 18,49 milyondan 18,7 milyona çıktı.
Borsalarda artan girişlerin ardından, Ethereum’un fiyatı 3.500 dolardan 3.415 dolara geriledi ve bu da piyasada satış baskısının anlık görünümünü gösteriyor.
Likidite sorunları
Ethereum’un toplam döviz rezervleri şu anda 64 milyar dolar seviyesinde bulunurken, bu da piyasadaki ikinci en büyük kripto para biriminin mevcut piyasa değerinin yaklaşık yüzde 15’i kadardır ve piyasaya potansiyel olarak yaklaşan fon akışı ile bazı büyük yatırımcılar likidite sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir.
Potansiyel fon girişinin ana kaynağı, fiziksel olarak desteklenen Bitcoin ETF‘lerinin onayına bağlıdır. Ethereum ETF’leri için herhangi bir plan bulunmamakla birlikte, onay gerçeği, tek başına daha fazla kurumsal düzeyde yatırımcıyı piyasaya çekebilecek bir emsal oluşturacaktır.
Rezervlerde sürekli bir düşüşe ek olarak, daha önce sunulan ücret yakma mekanizması nedeniyle Ethereum’un dolaşımdaki arzı da azalmaktadır. DeFi ve NFT endüstrilerine olan talep yüksek kalırken, Ethereum ağı büyük olasılıkla madencilerin ve staker’ların dağıtabileceğinden daha fazla coin yakmaya devam edecek.