CBDC yani Merkez Bankası Dijital Varlıkları, özellikle COVID -19 krizinin başlangıcından bu yana kripto para ve finans dünyasında giderek daha da popülerleşen bir konu haline geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nde, uyarıcı kontrolleri için evrensel bir elektronik ödeme sistemine duyulan ihtiyaç, dijital dolar fikrinin ortaya çıkması ve uygulanması için uygun bir ortam oluşturdu.
ABD hükümet üyeleri pandemi gerekçesiyle bir CBDC oluşturmak için harekete geçti, fakat işler bu kadarıyla sınırlı değil. Bank for International Settlements (Uluslararası Ödemeler Bankası) tarafından yakın zaman önce yayınlanan bir rapor, koronavirüs salgınının bulaş riski nedeniyle perakende sektöründeki nakit ödemelerde yaşanan keskin düşüşün CBDC kullanımını hızlandırılabileceğini ortaya koyuyor.
Aslında CBDC’ler, bazı ülkelerde uzun yıllardır yürürlükte. Çin hükümeti 2015 yılından bu yana bir dijital yuan projesi üzerinde çalışıyor ve proje hakkında şimdilik birkaç ayrıntı biliniyor.
CBDC, en temel anlamıyla bir ülkenin resmi para biriminin dijital versiyonu. Bu dijital varlıklar, halihazırda tüm ulusal para birimleri için bankalarda hesap bakiyesi formatında zaten mevcut durumda. Ancak, para transferi işlemleri ve bakiyelerle ilgili tüm bilgilerin hükümet veya milletvekilleri tarafından yönetilen bir veya birkaç veri tabanında merkezileştirilmesi fikrine dayanan CBDC’ler, birden fazla fayda sağlamakla birlikte özellikle vatandaşların finansal gizliliği ile alakalı bazı endişeler doğuruyor.
CBDC hakkında son gelişmeler
CBDC’lerin hayata geçirilmesi konusunda Çin, bu alandaki çalışmalarına COVID-19 salgını sonrası henüz başlamış olan ABD’den daha önde. Geçtiğimiz ay Çin Halk Bankası’nın Sosyal Güvenlik Fonu Ulusal Konseyi dijital yuan için gerekli olan sunucu uygulamasının tamamlandığını duyurdu. Bir paylaşımlı yolculuk (internet aracılığıyla araç çağırma) uygulaması olan DiDi gibi büyük yerel şirketler dahi dijital yuan ağına katılmaya hazır.
Bu arada, ABD ve Çin arasındaki koronavirüs salgını ile birlikte sürekli büyümekte olan “dijital silahlanma yarışı”, geçen ay gerçekleşen Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Senato Komitesi’nde CBDC’lerin merkezi bir rol almasına yol açtı. Komite, Paxos CEO’su Charles Cascarilla ve eski CFTC Başkanı Chris Giancarlo gibi kripto para endüstrisi uzmanlarını da tanık olarak dinledi.
Dijital varlıklar alanında Çin ve ABD başı çekerken diğer birçok ülke de şu anda kendi CBDC’lerini geliştiriyor ve çeşitli teknoloji türlerini deniyor. Örneğin, Japonya Merkez Bankası, yakın zamanda kendi CBDC’si, yani dijital yen üzerinde çalışmaya başlayacağını duyurdu.
CBDC: koyun postuna bürünmüş bir kurt
CBDC’lerin giderek yaygınlaşması, bazı kesimlerce Blockchain teknolojisinin geçerliliğini teyit eden bir gelişme ve Bitcoin (BTC) gibi dijital varlıklar için bütünüyle olumlu bir işaret olarak görülürken, bir başka kesim ise kripto para birimlerinin, uçtan uca transfer sistemi üzerine inşa edilmiş finansal gizlilik ve egemenliği tehdit edeceği görüşünde.
CBDC’lere ilişkin endişelerin bir kısmı veri erişim güvenliği ve merkezileştirilme etrafında toplanmışken büyük resme bakıldığında asıl meselenin gizlilik kaygıları olduğu açıkça görülüyor. CBDC’ler hakkındaki en yaygın görüş, bu girişimin finans sektöründeki izlenebilirliği ortadan kaldırma çabası olduğu yönünde. Tone Vays, CBDC’lerin kağıt paranın tedavülden kaldırılması yolundaki ilk adım olabileceğini ve Bitcoin gibi takma adı olan para birimlerinin sağladığı avantajların hiçbirini sağlamadığını şu sözlerle aktarıyor:
“Doların dijital versiyonunun da haczi mümkün olacak ve banka tarafından istendiği an sansürlenebilecek. Yani aslında hiçbir şey değişmemiş olacak. Her şey yalnızca nakit ödemelerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili ve bu ne kadar erken olursa, Bitcoin değeri de o kadar erken yükselecek. ”
Gizlilik meselesine gelince, bu sorunun sadece kağıt paranın tedavülden kaldırılması ile çözülmesi mümkün değil. “Güvenlik ve merkezileştirme” kaygıları, mahremiyet konusu ile de yakından ilişkili. Kişisel bilgilerin merkezileştirilmesi yani bu bilgilere erişimin kolaylaşması, kullanıcıların finansal bilgilerinin hükümet ve hatta suçlular tarafından hedef olabileceği anlamına geliyor. Öte yandan, gerçek hırsızlık gibi diğer riskler de hala devam ediyor.
Finansal gizliliğin sonu mu geldi?
CBDC’leri Çin gibi ülke sınırları içinde yaşayan insanlar üzerinde kitlesel gözetim teknolojisi kullanan ülkeler tarafından yürürlüğe konması, “Orwellian” kaygısını arttırıyor. Bazıları ise dijital yuanın ve hatta diğer CBDC’lerin Çin’de bir süredir uygulanmakta olan bazı sosyal puanlama sistemlerinin bir parçası olabileceğinden endişeli. CBDC’ler, hükümetin bunu kabul etmesi durumunda, yaptırım uygulanmasına karar verilen kişilerin finansal işlem yapmasının engellendiği bir cezalandırma mekanizması olarak da kullanılabilir.
Dijital gizlilik konusundaki endişeler 2020’de artmaya devam ettikçe, CBDC’ler kağıt para biriminin çöküşüne işaret edebilecekleri göz önüne alındığında ciddi bir tehdit oluşturuyor gibi görünüyor. Bunu göz önünde bulundurarak, kripto para birimleri finansal bir anonim kimlik elde etmenin tek alternatifi olabilir ve o zaman bile Bitcoin gibi dijital varlıklar, birkaç adli kripto para şirketi tarafından sağlanan web araçlarının kullanımı ile başarıyla izlenebilir.
Dahası, Monero (XMR), Zcash (ZEC) gibi gizlilik merkezli kripto para birimleri tek alternatif olabilir, ancak bu kripto paralar, kara para aklamayı kolaylaştırmak ve diğer mali suçlar ile suçlandıkları için gelecekte yasal olup olmayacakları merak konusu. Ayrıca, bu tür kripto adli tıp şirketleri yakında en anonim paraları bile izlemenin bir yolunu keşfedebilir.
CBDC’ler buna değer mi?
CBDC’ler, bir ‘yenilik’ olmaktan ziyade ‘kaçınılmaz bir gelecek’ gibi görünmeye başlasa da, kripto para endüstrisindeki bazı korkular kadar büyük bir etkiye sahip olmayabilir. Birincisi, nakit parayı tedavülden kaldıramaz ve en azından yakın gelecekte kağıt paraya alternatif olarak kullanılabilir.
Ayrıca uzmanlar CBDC’lerin sabit koinlerin yerini almasının da kolay olmayacağına inanıyor. CryptoCompare tarafından yayınlanan yakın tarihli bir rapora göre, Tether (USDT), Bitcoin’deki toplam hacim değişiminin yüzde 69’unu temsil ediyor. Yani herhangi bir CBDC’nin bu hakimiyete meydan okuması oldukça zor görünüyor.
Sabit koinlerin uzun vadede CBDC’lerin üstesinden gelip gelmeyeceği henüz bilinmiyor, ancak Çin’de deneyimli bir yatırım bankacısı ve Pekin merkezli Sino Global Capital şirketinin CEO’su olan Matthew Graham’a göre dijital yuan, Bitcoin veya kripto para birimlerinin değil, doların yerini almayı hedefliyor ve aynı durum diğer ülkeler için de geçerli olabilir.
Öte yandan, CBDC’ler bugünün para sistemindeki en acil ve en önemli sorunlara çözüm sunamıyor. Bunun yanı sıra CBDC’lerin diğer dijital varlıklar ve elektronik ödeme sistemleri ile hala uyumlu olmaması gibi birtakım teknik problemlerin de bulunduğu biliniyor.
CBDC’lerin ne zaman ve hangi derecede etkili olacağı belirsiz, ancak eğer yaygın bir şekilde uygulanması durumunda, bir yandan vatandaşlara kullanım kolaylığı sunarken, diğer yandan finansal özgürlük ve mahremiyete zarar vermesi muhtemel görünüyor.